Yeni Çıktı: FİİLİ GREVLER

İndirmek için: https://devrimciproletarya5.net/ekitap/okuma-odasi/?fbclid=IwAR1xVWETGLDJiGgDE4H1dTXaaYSyHKVg61O-nbXh4wW8ymjRr_NjDrJtIhE#fiiligrevler
Kitabın Önsözünden:
Kitabımızın amacı, 2022 Ocak-Şubat fiili grev dalgasının ve öne çıkan bazı çizgilerinin somut tarihselliği içinden sıcağı sıcağına incelenmesiyle, önümüzdeki sürecin yeni grevlerine hazırlık için mütavazı bir katkıda bulunabilmek.
Başta grev, direniş, isyan süreçleri olmak üzere, sıcak tarihsel süreçlerin içinden akarken, o süreçlerin duygusal ve pratik olarak bir parçası olarak, aynı zamanda düşünsel olarak da dışından ve nesnel bakmaya çalışarak, devrimci basın gazeteciliği reflekslerini Marksist analizler ve taktisyenlikle birleştirmeye çalışarak, sürecin farklı halkalarına ve yönlerine dair birbirine bağlanan seri yazılarla yapılan yazarlık, en sevdiğim “yazarlık hali”dir. Gezi kitabındaki yazılar Gezi’nin ilk haftasından başlayarak böyle yazılardı. Şili’de Ekim İsyanı ve Amerika’da George Floyd İsyanı E-Kitaplarını çalışmaya bu isyanlar henüz devam ederken başlamıştım. Pandemi sürecindeki seri yazılar yine böyleydi.
Böylesi dönemlerde tüm iç güçler tutkuyla harekete geçer, düşünceler işlenmekte olan bir perspektif içinden hareketin amacına odaklanır, sürecin asli özneleriyle pratik bağlar ve iletişim kurulur, hayatın sert çelişkilerinden doğan mücadele itilimiyle onu işleyip geliştirerek, ilerleterek yeniden üretmeye çalışan yazılar arasındaki boşluk kapanır: Yazmasaydım ölürdüm!
Kuşkusuz o tarihsel çevrimin az çok tamamlanmasının ardından yazılacak yazılar daha geniş kapsamlı, daha derin, daha sistematik, daha ağırbaşlı olabilir, ama o sürecin içinden taşan ve paylaşılan “ruhunu” daha az yansıtabilir. Hareketin arkasından değil, kıyısından değil, tam içinden doğan yazılar ise, o anki gözden kaçmış yanları, eksiklikleri ne olursa olsun yaşam doludur. Ve bu bir kişinin, bir yazarın yaşamı değil, hareketin, toplumsallaşan savaşımın yaşamıdır.
Ocak-Şubat grev dalgasına dair seri yazılar da böyle doğdu. Sonra bu yazılardan seçmeleri soğutmadan bir E-Kitap halinde toplama düşüncesi. Hareketin öne çıkan çizgilerine dair ciddi eksiklikler kalacaktı. O zaman daha iyisi, farklı alanlardan birikim ve mücadelelerini bu grev sürecine, bu grev sürecini de kendi birikimlerine katanlardan kolektif bir kitap olması.
Kitabın ilk iki bölümündeki yazıların çoğu Ocak-Şubat grev dalgası sürecinin güncel sıcaklığı içinde kaleme almış olduğum ve Devrimci Proletarya sitesinde yayınlanan grev yazılarının … kapsıyor. Bu yazıları kitap için gözden geçirirken, bir dizi yeni girdi, rötuş ve bazılarının başlıklarını değiştirme dışında ilk hallerini olabildiğince korudum. Pandemi sürecinde yazmış olduğum bir yazıyı da, pandemi sürecindeki sınıfsal özdeneyimlerin grev dalgasının yakın bir tarihsel öncülü olması itibarıyla kitaba aldım. Bu iki bölümde, ilk kez bu kitapta yayınlanan iki yazıya da yer verdim.
İlk bölüm, grev dalgasının bütününe ve bazı halkalarına dair, tarihsel, ekonomi-politik ve güncel-dinamik analiz ve perspektif yazılarını kapsıyor.
İlk bölümdeki analizler üzerinde yükselen ikinci bölüm, grev sürecinin bütününe ve bazı halkalarına dair dinamik taktik yazıları kapsıyor.
Üçüncü bölüm, bu süreçteki yoğunluklarına karşın, kitaba, grev dalgasına dair kendi birikim ve uzmanlık alanlarından katkı sağlamaları ricamı kırmayan, Aslı Odman, Necla Akgökçe, Dr. Gültekin Akarca, Av. Ali Eşki’nin yazılarından oluşuyor. Herbirine yoğunluklarını gözeterek, sadece birer soru yönelterek, birer sayfalık yazılar istedim: Aslı Odman, grev dalgası ve işçi sağlığı ve güvenliği; Gültekin Akarca hekimlerin proleterleşme süreci ve hekim grevleri, hekimler arasında yoğunlaşan TTB, meslek sendikaları, sınıf sendikacılığı tartışması; Ali Eşki grev dalgası ve fiili TİS süreçlerinin hukuki ve pratik boyutları konularında yazdılar. Necla Akgökçe, 8 Mart yoğunluğu nedeniyle soruma bir yanıt yazma olanağı olmadığını, ama iscikadin.org sitesinde, grev dalgasında işçi kadınların öne çıkışı üzerine yazmış olduğu yazıya kitapta yer verebileceğimi belirtti. Hepsine, birikimlerini, düşünsel ve pratik emeklerini grev sürecine katmış oldukları gibi, bu kitaba da kattıkları her satır ve zenginlik için teşekkür ediyorum.
Dördüncü bölümde, DGD-Sen’in Trendyol işçilerin grevinin örgütlenmesi deneyimine ilişkin e-komite sitesinde yayınlanan bir yazı ile, Ege İşçi Birliğinin Gemi Söküm işçilerinin grevinin örgütlenmesi deneyimine ilişkin Kızıl Bayrak sitesinde yayınlanmış bir söyleşi yer alıyor. Her ikisine de bu önemli grev örgütlenmesi deneyimlerinin bu kitapta yeralmasına verdikleri onay için teşekkür ediyorum.
En büyük teşekkür ise, Ocak-Şubat grev dalgasını yaratan tüm grevci ve direnişçi işçilere. Bu kitabın asıl öznesi ve tarih-yazarı onlardır.