Fransa‘daki krizin etkileriyle toplu işten çıkarmaların gündeme geldiği günden itibaren başlayan Peugeot Citroen (PSA) Aulnay işçilerinin grevi fabrikayla sınırlı kalmadı. Renault işçileri ile ortak eylem, Peugeot merkezi önünde kitlesel protesto, Cumhurbaşkanlığı Sarayı önünde gösteri, büyük garlarda bildiri dağıtımları, hissedarlar toplantısının protesto edilmesi, MEDEF önünde gösteri, mahkeme önünde gösteri gibi eylemlerle büyüdü. Bu direngen grevin militanlarından Paris‘te 17 haftadır grevde olan Peugeot-Citroen (PSA) Aulnay işçisi, CGT delegesi Patrick Planque ile 1 Mayıs öncesinde yaptığımız röportajı yayınlıyoruz:
Devrimci Proletarya: Sizi tanıyabilir miyiz?
Adım Patrick Planque. 45 yaşındayım. 18 yıldır PSA’da çalışıyorum. Makine tamir işindeyim. Temizlik, hijyen ve iş güvenliği dalı CGT delegesiyim. Öncesinde interim (özel istihdam büroları) aracılığıyla pek çok işte çalıştım. Konfeksiyon, inşaat, hatta tarım… 1970‘lerde de Fransa’da interim varmış. Az sayıdaymış ve özel, vasıflı işler için işçi arıyorlarmış. ’80′de krizle birlikte interimler arttı. Sistem onların işine geliyor onun için gelişti. Peugeot’nun ilk fabrikası olan Doğu Fransa’daki Sochaux fabrikasında 800 interim işçiyi işten çıkarma kararı aldılar.
DP: 16 haftadır grevdesiniz. Grevdeki son durum nedir? Greve katılan işçi sayısı ne kadar? Greve katılımda, katılan işçi sayısında bir değişme oldu mu? Göçmen işçilerin katılımı nasıl? Sendikaların tutumları ne?
Patrick Planque: PSA bünyesinde 7 sendika var. CGT, CFDT, CFTC, SUD (PSA Aulnay’da SUD yok) , FO, SIA ve CGC. Bugün grevde sadece CGT kaldı. Ama yine de diğer sendikaların militanları da baştan beri grevde yer alıyorlar. Bugün grevde 200 kişi var. Toplam işçi sayısı 2 bin 500 kişi. 17 haftadır sürüyor grev. Başlangıçta 600 kişi vardı. Grevciler azaldı. İşçilerin yüzde 10′u bile değil şu anda. 200 kişi olmasına rağmen üretim durdu çünkü resmi olarak kendilerini grevci göstermese bile izin alıp işe gelmeyerek grevi destekliyorlar. Onların kaderi de burada. Üretim yok. Fikir vermek gerekirse, PSA’da normalde günde 750 araba üretilirken, grevden bu yana toplam 300 araç çıktı. Üstelik bunlar satılacak durumda da değil!
DP: Kapatma kararı hemen mi uygulanacak?
Patrick Planque: Erken kapatamazlar. İşi koruma planı bugün oylandı. Patronun sunduğu plan bu. 31 Aralık öncesinde işi koruma planı çerçevesinde kimseyi işten çıkaramaz. 31 Aralık’ta işçilere tek tek iş önerip kabul etmeyenleri işten çıkaracak. Bu planı CGT reddetti. İmzalayanlar da işçiler değil sendikalar.
DP: Plan ne? İşçileri başka işe yerleştirme ve emeklilik mi?
Patrick Planque: Temel olan, diğer fabrikalara yerleştirme. Örneğin Poissy (Paris civarındaki diğer PSA fabrikası kastediliyor). 58-59 yaşındakilere erken emeklilik. 20 yıllık işçi için 30.000 Euro öneriyorlar. İşçilerin PSA’dan talebi 130.000 Euro. 55 yaş için de emeklilik. Yer değiştirmeyi kabul edenler için 5.000 Euro taşınma parası öneriyorlar. İşçiler ise 60.000 Euro istiyor. Her şeyden önce iş garantisi istiyoruz. Başka yere giden işçi için garanti yok. İş garantisi ile birlikte eşit işi yapma garantisi istedik. Talepler işçilerin talebi ama süreç içinde oluştu. Haziran 2010′da fabrikada bir kişi bir arkadaşımıza gizli bir rapor verdi. İçinde tasfiye planı vardı. Arkadaşlar CGT’ye bildirdiler. Plan böyle ortaya çıktı. Resmi olarak ise idare Temmuz 2012′de açıkladı. 2 yıl boyunca işçilere anlattık, ikna etmeye çalıştık, hazırladık… Eylül 2012′den itibaren talepler üzerinde çalıştık ama resmi olarak talepleri Kasım 2012′de işçilerle birlikte ortaya koyduk. Grevimiz işten çıkarılan 4 işçi geri alınıncaya kadar sürecek. Onlar tazminatsız olarak atıldılar.
DP: Göçmen Türkiyeli işçiler var mı? Onların grevdeki tutumu ne?
Patrick Planque: Fabrikada 43 ulustan işçi var. Büyük çoğunluk, yüzde 80 göçmen. Bir Türk işçi arkadaş var. MHP‘li. Hem de iyi arkadaşım! Ama grevi destekliyor.
Her yere gittik!
DP: Bu şaşırtıcı bir durum değil. Türkiye’de faşist ve gerici partileri destekleyenler, Avrupa’da ırkçılık karşıtı söylemleri ve kısmen de sınıf çıkarlarıyla sol partileri desteklerler… Grevi sadece üretim alanıyla sınırlandırmadınız. Bu süre boyunca ne gibi eylemler gerçekleştirdiniz? Eylemlerinize destek bulabiliyor musunuz?
Patrick Planque: Çok şey yaptık. İki büyük kategori var. Birincisi patrona ve hükümete baskı eylemleri. Fabrikalara girdik. Alt taşeron şirketlerle görüştük. İdari binalara, şirket merkezlerine, bakanlıklara, iş kurumuna gittik. Çeşitli bakanları görüşme ve ziyaretlerle rahatsız ettik. İkincisi ise dışarı açılarak grevi tanıtıp arkadaşların ücretlerini ödemek için, grevi finansal olarak desteklemek için etkinlikler düzenledik. Şirketlerde işçilerden para topladık. Otoyol gişelerinde para topladık. CGT’nin bir grev fonu var. Bölgesel CGT (Ile-de-France) yardım etti. Ayrıca birçok kişisel yardım oldu. Mesela bugün itibariyle 700.000 Euro toplanmış durumda. Bu paralar grevcilere gidiyor. Büyük oranda Paris’ten, ama Fransa’nın her yerinden geliyor. Ayrıca belediyelerden yardım isteyip aldık. Fabrikaya çok insan giriyor. CGT lokali fabrikanın içinde. Yasak olsa bile birçok ülkeden gelenler içeri giriyor.
Yönetim grevi engellemek için çok şey denedi. Başta her tarafa özel güvenlik koydular. Fabrikaya diğer PSA fabrikalarından 200′e yakın şef getirdiler. Bizi bütün gün denetliyorlar. Psikolojik baskı yapmak için. Şikayet ettiler. Haciz memuru getirdiler. Onlar sürekli ne olduğunu, kırılanları vb kaydediyorlar. 4 arkadaşımızı işten çıkardılar. Biri sırf davul çalıyor diye işten çıkarıldı. MEDEF‘e (Fransa’nın tekelci sanayici örgütü, TÜSİAD’ın muadili) gittiğimizde tutuklandık. 150 kişi tutuklandık. Her şeyi kaydettiler. Şimdi fabrikada baskı arttı. Sivil polisler de geldi. Fabrikayı terkettiğimizde arkamızda sivil polisler var. Diğer fabrikalara da koydular. Ama Türkiye’deki gibi değil tabii. O kadar saldırgan değiller.
DP: Bu sabah haberlerde fabrikanın önünde polisleri gördük. Sendikal çalışmalarınızda ve grev boyunca karşı karşıya olduğunuz yasaklar, engelleme ve cezalar nelerdir? Mahkemenin tutumunu nasıl yorumluyorsunuz?
Patrick Planque: Mahkemeye CGT başvurmuştu. Ama mahkemeler her zaman fabrikaların kapatılmasını engellemiyor.
Bunlar 1500 yılından beri sömürüyorlar
DP: PSA Avrupa’da 2., dünyada 8. otomotiv grubu. Türkiye dahil – Çin, Rusya, İspanya, Brezilya..- birçok ülkede üretim gerçekleştiriliyor. “Rekabet edilebilirlik” adı altında kriz koşullarında da yüksek tekel karları korunuyor. Denildiği gibi PSA zarar mı ediyor? Ya da tekelci kapitalistlerin krizinin faturasını işçiler mi ödemek zorunda?
Patrick Planque: Sorunun cevabı içinde. Tabii ki krizin faturasını işçilere ödetmek istiyor. PSA zarar mı ediyor? Daha önce kar ettikleri 11 milyon Euro paraları var. Geçen hafta hissedarlar toplantısında 320 milyon Euro‘luk satın alma kararı alındı. Ayrıca şirketin 10 büyük yöneticisi için 30 milyon Euro hisse senedi dağıtma kararı çıktı. Bunlar 1500 yılından beri sömürüyorlar.
DP: İşbaşında “Değişim hemen şimdi” sloganıyla işçilerin de oylarını alarak gelmiş olan Hollande ve Sosyalist Parti hükümeti var. Tekelci kapitalistlerin toplu işten çıkarma kararları, diğer yandan sizin eylem ve istemleriniz karşısında Sosyalist Parti hükümetinin tavrı nedir? Sosyalist Parti’ye oy vermiş, desteklemiş işçiler bugün ne düşünüyorlar?
Patrick Planque: Sosyalist Parti gittikçe daha da çok patronların yanında yer alıyor. Bize gelince… Başlangıçta seçilmeden önce Peugeot bu planı açıkladığında böyle olmaz, tartışılmalı vs diyordu. Sonra Peugeot açıklayınca hükümetin tavrı değişti. Ekonomik kriz var dediler. Ama hiç endişelenmeyin PSA sizi sokakta bırakmayacak dediler. Sendika yöneticileri, PSA’cılar, üretim bakanı toplantı yaptılar. Ertesinde 7 milyar Euro‘luk sübvansiyon yaptılar. İşçiler hayal kırıklığına uğruyor. Ne yazık ki bu uygulama nedeniyle işçilerin çoğu sağa yöneldiler. Evet aşırı sağa yönelmeleri mümkün. Bizim avantajımız sayıca çoktuk devrimci komünistler olarak. Hareketi yönlendirdik, biz söyledik, etrafımızda olmaya karar verdiler. Ama komünist lider ve militanlar olmayınca sağa kayarlar. En endişe vereni, göçmen işçiler içinde de faşist Le Pen‘i destekleyen çok var.
İşten atmalar yasaklansın diyoruz
DP: Otomotiv ve metalde, diğer işkollarında işçi çıkartmalar arttı. Gün geçmiyor ki yeni bir toplu işçi çıkartma haberi gelmesin. İşçi çıkartmalara karşı işçilerin birleşik eylemleri oluyor mu? CGT’nin tutumu ne? CGT ve diğer sendikalar, işten çıkartmalar, ücretlerin bastırılması ve esnek çalışmaya – ANI sözleşmesi – karşı bir genel grev, genel direniş örgütlemeyi düşünüyorlar mı? Bu konuda sizin düşünceniz nedir?
Patrick Planque: Hayır, böyle bir düşünceleri yok. CGT’nin üst yönetimi bizi desteklemedi. Mücadeleyi bir araya getirmek gibi bir sorunları yok. Militanları kendi başının çaresine bakmaya terkediyorlar. Tek başına izole bir şekilde kopuk kopuk hareketler var. Bunları birleştirmek gibi bir dertleri yok. Patronlarla tartışmayı yeğliyorlar, işçilerle bir şey yapmak yerine. Bunu reddetmediler. Ama patronlarla anlaşmaya girdiler. Sürekli hükümetle diyalog halinde olmayı yeğliyorlar. Bir şey yapmak isteseler yapılması gereken tek tek değil ulusal çapta mücadele etmek. İşten atmalar yasaklansın diyoruz. Yapacak gücü var aslında.
DP: İşçi çıkaran kapitalistler tutuklansın?
Patrick Planque: Doğru. Kesinlikle! Genel grev ise birdenbire olacak bir şey değil. Hazırlanması lazım. Mesela bizim grev 3 aydır sürüyorsa biz bunu önceden hazırladık. Yani ulusal çapta genel grev için çalışma yapılması lazım.
DP: Kapitalist üretim uluslararasılaştı. (PSA grubunun 160 ülkede faaliyeti bulunuyor ve toplam çalışan işçi sayısı 202.108) Üretim bir ülkeden diğerine kaydırılarak ücretler düşürülüyor, grevler etkisizleştirilmeye, kırılmaya çalışılıyor. Diğer ülkelerdeki PSA fabrikalarında (Türkiye’de Tofaş ve Karsan) çalışan öncü işçiler, delegelerle bağlarınız var mı? Bu durum karşısında işçiler uluslararası düzeyde ne yapmalı? Sektörel ve genel uluslararası işçi kurultayları gerçekleştirilip ortak kararlar alınabilir mi?
Patrick Planque: Fransa’da PSA’nın bütün fabrikaları ile ilişkimiz var. Bütün fabrikaların sendikaları ile yılda 4-5 kere toplantı yapılıyor. Bunun dışında, uluslararası düzeyde bu çok zor. Fransa’da bile Rennes‘daki fabrikada 1400 işçi çıkaracaklar. Ama grev falan yok. Hiçbir şey yapmıyorlar. Üstelik onları tanıyoruz, görüşüyoruz da. Hiç kimse kıpırdamıyor. Bir şeyler yapılabilir ama yapay olarak üretilemez. Şu bu fabrikaya delege koyabilirsin. Ama yapay olarak olmaz. Biz mesela çok çalıştık ama başaramadık. Ama bu grevin yine de sağladığı, 250 militan bu grevde örgütlenmeyi öğrendi. Deneyim kazandı. Başka fabrikaya gittiğinde bir şeyler örgütleyebilirler. Yapacağımız değerlendirme de bu fikirleri hayata geçirecek gerçek bir komünist devrimci partinin, her tarafta fabrikalara yerleşmiş bir partinin olmaması. Esas problem bu.
DP: Sorunların ağırlaşması, ücretlerin bastırılması, interimler vs. Tekelci kapitalist küreselleşme karşısında işçi sınıfının küresel mücadelesi nasıl gelişmeli?
Patrick Planque: Küreselleşme çok uzun zamandan beri var. Bu patronların, hükümetin sorumlu biz değiliz demesine yarıyor. Biz de aksine sürekli ısrar ediyoruz. Patronları bu durumu kullanarak fabrikaları yabancı işçileri birbirine rakip kılmaya çalışıyor. Biz de gerçek düşmanımız patrondur, kapitalist sistemdir anlatmaya çalışıyoruz. İkincisi ise varolan işin, çalışmanın eşit şekilde paylaştırılması. Mesela Peugeot’da fabrika kapanıyor, öbür tarafta aşırı çalıştırılıyor. İnsanları ölünceye kadar çalıştırıyorlar.
DP: PSA’daki eylemlerden biz de çok şey öğreniyoruz. Türkiye’de de Renault, Bosch, Arçelik’te toplu işten çıkartmalar oldu. Metal ve otomotiv işçileri her hafta değişik bölgelerde eylem yapıyor ve greve hazırlanıyorlar. 1 Mayıs öncesi onlara bir mesajınız, çağrınız var mı?
Fransa’da da Türkiye’de aynı patronla karşı karşıyayız
Patrick Planque: Bütün ülkelerin işçileri birleşin! Fransa’da olsun Türkiye’de olsun her yerde aynı patronla karşı karşıyayız. Sonuçta da sorunlarımız aynı. Burada olduğu kadar orada da mücadele yolunu bulmamız gerekiyor. Büyük, ses getirecek bir mücadeleyi başarmak gerekiyor. Yaşasın grev! Yaşasın genel grev! İşçi sınıfının tek silahı. Bizim sloganımız “Grev işçinin gücüdür!”
DP: Eyleminiz, direngenliğiniz sınıf cephesinden bir yanıt oldu. Kapitalistlerin kriz döneminde yaygın işçi çıkarmalarla gerçekleştirdiği saldırılara karşı direnişiniz, eylemleriniz işçi sınıfı cephesinden yanıt oldu. Mücadeleyi daha ileri taşıma yönünden de köprü oluşturuyor. Birikim yaratıyor. Türkiye’de de TİS’ler uyuşmazlıkla sonuçlandı ve her hafta eylem yapan metal ve otomotiv işçileri için de eyleminiz esinlendirici olacak. Bu uzun süredir yapmak istediğimiz bir röportajdı. Teşekkür ederiz ve başarılar dileriz.
Patrick Planque: Ben teşekkür ederim.