
Saat ücretlerine bir ekmek fiyatı zam istedikleri için işten atılan Migros Esenyurt Depo işçilerinin haftalık eylem takvimi.
Özellikle TÜSİAD önündeki eylem çok isabetli. Migros’un patronu Tuncay Özilhan TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı. Depo işçilerini taşerona veren, işçileri Pandemide 14-16 saat çalıştıran, ücret zammı istemiyle grev yaptıkları için 300 işçiyi işten atan, işçilerin üzerine polisi saldırtıp gözaltına aldıran Özilhan, TÜSİAD’ın tüm şu “demokrasi, hukuk” mavallarının iç yüzünü de açığa çıkartıyor. TÜSİAD’ın (ve ona yedeklenmiş CHP-Millet Cephesinin) demokrasisi işçilere yarı-aç çalışma, vahşi sömürü, gözaltı, cop, işten atma demokrasisidir.
İşçi sınıfının demokrasisi ise, fiili grev, işgal, direniş demokrasisidir.
Uzlaşmaz karşıt iki sınıfının demokrasi anlayışları da birbirine taban tabana karşıttır.
Migros Depo işçilerinin direnişi yeni eylemlerle zenginleşerek sürerken, kadın hareketinin, öğrencilerin Migros mağazaları önünde ve içinde yaptıkları işçilerle dayanışma eylemleri ve Migros’a tüketici boykotuna da katılımların artmaya başlaması, direnişi güçlendiriyor.
DGD-Sen, bu tarz eylemleri de yaygınlaştırmaya çağırıyor:
“Bize destek olmak isteyen herkesi kesintisiz Migros marketlerinde kasa kilitlemeye, Migros mağazaları önünde basın açıklaması yapmaya, sesimizi Türkiye’nin dört bir yanında duyurmaya çağırıyoruz.“