Metal işçileri kendilerine kölece hükmedilmesine karşı “artık yeter!” diyor. Hikmetinden sual olunmaz ihanetçi Türk Metal çetesine de, hazırlanmasında ve sonrasında hiçbir etkisinin olmadığı kölelik sözleşmesi taslaklarına da “artık geçit yok!” diyor. “Söz-yetki-karar metal işçilerinin, kendi kararlarımızı kendimiz vereceğiz” diyor.
Türk Metal üyesi işçiler Türk Metal’in TİS taslağına karşı fitili ateşlenmeye hazır bir bomba gibi. Bosch işçileri sendika değiştirme mücadeleci ile aylar öncesinden yolu açtı. Renault işçileri fabrikayı işgal etti. Eskişehir Arçelik işçileri yürüyüş ve eylemlerle taslağı protesto etti ve sendikayı istifaya çağırdı. Ford Otosan’da ihanetçi çetenin taslağı açıkladığı toplantıyı kesen işçilerin öfkeli müdahalesi oldu. Otokar işçileri de ses verdi. Ve Türk Metal çetesinin örgütlü olduğu diğer metal fabrikalarında da metal işçileri artan öfke ve tepki birikimleriyle ayakta.
Metal işçilerin mücadele talep ve özlemleri
Metal işçilerinin Türk Metal’in TİS dayatmasına öfkesini Birleşik Metal İş’in taslağıyla karşılaştırmalı okuduğumuzda çok anlayamayabiliriz. Zira işçilerin taslakta ilk baktıkları madde olan ücret zammı konusunda iki taslakta da birbirine yakın yüzdeler sözkonusu. Türk Metal boyunduruğu altındaki işçiler son yılların ücret kayıplarını karşılayan bir zam oranı talep edilmediği için isyanda.
Ama Metal işçileri sadece ücret zam oranına tepki vermedi. Türk Metal Sendikası bir önceki TİS’te esnek çalışma rejiminin tüm araç ve biçimlerini (yerine çalışma, telafi çalışması, performans vb. gibi) kabul etmiş, MESS’le rezilce işbirlikçiliğini esnek çalışmayı içeren protokolle taçlandırmıştı. Taşeronluk sistemi Türk Metal’in bulunduğu fabrikalarda sadece yardımcı iş kategorisindeki temizlik, yemekhane vb. ile sınırlı kalmadı, üretim alanına da yayıldı.
İşçiler azami emek sömürüsüne ayarlı bu esnek/güvencesiz kölece çalışma rejimine karşı çalışma koşullarının düzeltilmesini istiyor. Enflasyon oranına endekslenen ve komik miktarlardan oluşan sosyal yardımların temel ihtiyaçlarını karşılayacak düzeye getirilmesini istiyor.
Kısacası kölece çalışmak/kölece yaşamak istemiyor.Çalışma ve yaşam koşullarını düzeltecek taleplerin olmamasından, varolanların da yetersizliğinden dolayı isyanda.
Ve en önemlisi de TİS taslağı hazırlanırken kendilerine en ufak bir söz hakkı bile verilmemesine, taslağın hazırlanma sürecinin bir bütün olarak dışına itilmiş olmalarına, kendi çalışma ve yaşam koşulları üzerinde hiç bir söz ve karar haklarının olmamasına karşı isyanda .…
“En önemlisi” dedik, çünkü diğer maddeler de önemli olmakla birlikte bu TİS sürecinde metal işçilerinin öfke birikimi asıl olarak her sözleşme sürecinde olduğu gibi söz-yetki-karar sürecinin dışına itilmiş olmalarınadır. Metal işçilerinin deneyimleriyle sabittir: TİS sürecinin dışına itildiklerinde ve bu itilmeyi sineye çektiklerinde paylarına düşen hep bir ihanet sözleşmesi oldu. Bu aynı zamanda işçi sınıfının işçi demokrasisine olan ihtiyacı ve özlemidir. Kendi kararlarını kendi almaya, kendi temsilcilerini kendi seçmeye, kendi TİS ve mücadele istemlerini kendi oluşturmaya dair özlemleridir. Metal işçileri karar ve eylem süreçlerinin birliğini talep ediyor. Sendika seçme özgürlüğünü istiyor. Örgütlenme özgürlüklerinin önündeki engellerin kaldırılmasını istiyor.
Metal işçileri MESS-Türk Metal sözleşmesini yırtıp atmalıdır
İşçiler kendilerine sorulmadan hazırlanan ve fabrika işgalleri, sokak eylemleri, sendika basma eylemleriyle, toplu istifalarla Türk metal çetesinin saltanat düzenini yıkarak sürece el koymadıklarında, öyle de bağıtlanacak olan bu sözleşme taslağını daha baştan yırtıp atmalıdır. Kapalı kapılar ardında hazırlanan taslaktaki %18 ücret zam teklifinin, 2008′deki sıfır zam, 2010′da ise sıfır zamdan hallice bir rakama imzalanan TİS’le yaşanan ücret kaybını karşılamadığı gibi daha da büyütüyor. Bunu BMİS’in “gerçekleştirilebilir” TİS taslağında ileri sürülen %19′luk ücret zammı için de söyleyebiliriz.
Türk Metal Sendikasının sözleşme taslağı metal işçilerinin bu ihanet çetesini sırtından atmasıyla birlikte yırtılmalıdır. Birleşik Metal İş de metal işçilerinin son yıllardaki ücret kayıplarını (BMİS’in geçen dönem 21 yıl sonra greve giderek imzaladığı ortalama %12,5′luk sözleşme de bu kayıpları gideren bir sözleşme değildi) karşılamayan zam oranına karşı Türk metal’in sözleşme taslağı şahsında açığa çıkan tepkiyi görmelidir. Ve TİS taslağını tekelci burjuvazinin gözünden bakarak “gerçekleştirilebilir sadaka” değil de metal işçilerinin gözünden bakarak “mücadeleyle gerçekleştirilecek” talepler biçiminde formüle etmelidir.
Eskişehir Arçelik işçileri, Renault işçileri %18′lik zam oranına karşı tepki gösteririrken geçmiş dönem ücret kayıplarını karşılayabilmek ve Türkiye tekelci burjuvazisi için olmayan ama işçi sınıfı için mutfaktaki yangınla, eriyen ücretlerle, artan dolaylı vergi oranlarıyla vb vb yaşamının her alanında yaşadığı krize karşı asgari geçim koşullarını sağlayabilmek için en az yüzde 25 zam talebinde bulunuyor.
MESS-Türk Metal boyunduruğuna karşı tek yumruk!
Türk Metal çetesi metal işçilerinin öfke patlamasına yol açan TİS taslağını Gebze’de açıkladı. Metal işçilerine Türk Metal’i ve TİS taslağını pazarlayan sendika genel sekreteri Yücel Yücel:“Bu mücadeleye çomak sokmak isteyenler olabilir. Bu mücadelede aramıza nifak sokmak isteyenler olabilir. Bunların hepsini göreceksiniz. Bunlarla karışılacaksınız. Eğer, mücadelemizi zaferle noktalamak istiyorsak, bunlara prim vermeyeceğiz… Duyguda, düşüncede, eylemde bir olacağız…” diyerek retoriği güçlü bir konuşma yaptı.
Ancak işçi sınıfı zarfa değil de mazrufa bakar! Renault işçileri, Arçelik işçileri, Bosch işçileri, Otokar işçileri… duyguda, düşüncede, eylemde, Türk Metal çetesiyle “bir değiliz”, dedi. Metal işçileri, tekelci burjuvazinin adına işçi sınıfının sırtına saplanan bu zehirli hançerle ne duyguda, ne düşüncede, ne de eylemde bir olabilir.
Türk Metal üyesi işçiler, 98′de Türk Metal Sendikası’nın saltanatını silkeledi, ancak hem örgütlenme düzeyinin geriliği hem de Birleşik Metal İş’in ikircikli ve güven vermeyen tutumu yüzünden bu ihanet çetesine, sınıf düşmanına sonuç alıcı darbeyi vuramadı. 2010 TİS sürecinde de tepkisini, öfkesini eylemlerle yansıttı ancak çıkış yapamadı. Bu TİS sürecinde ise Bosch işçileri rotayı Türk Metal’den toplu istifa ve eylemleriyle ta Mart ayında çizmiş oldu. Şimdi Eskişehir Arçelik işçileri, Renault işçileri, Otokar işçileri… bu hattan ilerliyorlar.
Metal işçilerinin “tek bilek, tek yürek, tek yumruk” olması ancak kendi kaderini kendi ellerine aldığında, tabandan birlik olduğunda, işçi komitelerini, işçi meclislerini oluşturduğunda, mücadele talepleriyle kendi TİS taslağını kendileri hazırlayabildiğinde olacaktır.
Metal işçilerinin sadece iki yılı değil geleceğini belirleyecek bir taslak hazırlanıyor. Metal işçilerini vahşice sömüren ve ezen tekelci sermaye ve stepnesi tarafından hazırlanıyor ve metal işçileri kendi kaderini belirleyecek olan bu taslak hakkında lütfen bilgilendiriliyor! Sonra da işçilere tek bilek, tek yürek, tek ses olma çağrısı yapılıyor. Evet metal işçisi tek bilek olmalı, kendisini suya götürür gibi yapıp haliyle susuz getirenlerin yakasına yapışmak için… Tekelci burjuvazinin azami emek üretkenliği boyunduruğunu ve sömürüsünü engellemek için… Tek yürek olmalı kölece çalışma ve yaşama koşullarına mahkum eden MESS patronlarından onların tescilli (birlikte kar ortaklığı olan bir A.Ş açtılar) ortakları olan Türk Metal Sendikası ağalarından hesap sormak için… Tek ses olmalı kapitalist sömürü çarkını yerle bir etmek için…