Home » GÜNÜN İÇİNDEN » Meşru, fiili, dinamik örgütlenme ve mücadele hattı

Meşru, fiili, dinamik örgütlenme ve mücadele hattı

İşçi komiteleri, işçi meclisleri, işçi kurulları
İşçi komiteleri, işçi meclisleri, öncü işçi kurulları, birleşik direniş platformları, sınıf dayanışması komiteleri işçi sınıfı hareketinin güç toplamasında, bir iç örüntü, itilim ve kararlılık kazanmasında temel önemdedir. Bunlarsız bir sendika da sınıf dinamizmi ve özneleşmesi olmayan ölü bir sendikadır. Sendika bürokrasisinden bağımsız bir öncü işçi ve kitle inisiyatifi örgütlenmesini sağlayacak işçi komiteleri ve işçi meclislerinin olmaması, belli bir alan, bölge, kesim, sektör içinde farklı mücadele dinamiklerini birlikte örgütleyecek öncü işçi kurullarının olmaması, işçi sınıfı hareketinin güç toplayamamasının en önemli nedenlerinden biridir. Çoğu işçi direnişinde öncü işçilerin varlığına karşın işçi komitelerinin olmaması ya da sendika bürokratlarının kontrolünden çıkamayıp biçimsel kalması, belli bir devrimci siyasal etkiyle oluşturulsa bile işçi demokrasisi, zorlu kitle örgütçülüğü ve öncülüğü temelinde yürütülememesi, direnişlerin daha geniş bir zeminden ve gövdesel sınıf gücüyle örgütlenememesine, hızla daralmasına yol açmaktadır.

Günümüz işçi sınıfının dağınık, çok parçalı, yoğun sirkülasyon içinde, geniş bir kesiminin sınıflaşma düzeyinin düşük olması, sınıf hareketinin geri düzeyi içindeki öncü işçiler tabakasının da cılız ve kitle örgütçülüğü ve öncülüğü becerileri açısından deneyimsiz ve zayıf olması, işçi komiteleri, işçi meclisleri, öncü işçi kurullarının kurulmasını ve yürütülmesini zorlaştırmakla birlikte, her zamankinden daha yakıcı ve olmazsa olmaz kılmaktadır. Emeğin korunması mücadelesi, özü ve ruhu itibarıyla, işçi sınıfının sınıflaşma düzeyinin göstergesi ve kaldıracıysa, bu da sınıfın çok çeşitli ve hepsi bir yöne akan öz örgütlülüklerinin, savaşım örgütlülüklerinin yaratılmasından geçer. Sendikalar sahip oldukları kurumsal olanaklara, işçiler gözünde düzen içi meşruluktan gelen çekim gücüne karşın tek biçimli, içe kapalı, bürokratik, aşırı dar ve sınırlı yapılarıyla, çok daha geniş bir hareket zemini ve dinamizm, geçişlilik, esneklik, içerdenlik, alan hakimiyeti, çok çeşitli yöntem ve araçların, ekonomik, toplumsal, siyasal, kültürel alanların birleşik ve ardışık kullanılması, çoklu bağlantılar, bir durumdan diğerine geçişler, farklı dinamiklerin birlikte örgütlenmesi ve çok çeşitli ilişkiler ağının organize edilip harekete geçirilmesi, işçi demokrasisi ve özneleşmesi, bağımsız ve hareket tarzı örgütlenme isteyen günümüz sınıf mücadelesine yabancıdırlar. Bunu ancak yeni ve daha yüksek bir düzlemden sınıf sendikacılığı ve işçi komiteleri ve kurullarının, çok çeşitli işçi örgütlülüklerin birlikte varlığı gerçekleştirebilir.

Bunun kadar önemlisi, yalnızca direnişlerle sınırlı olmayan işçi komiteleri, meclisleri, kurulları, platformları, ağları tek yanlı bir darlaştırmaya sokulmamak koşuluyla sosyalist devrimci ideolojinin ve politikaların, işçi sınıfıyla örgütlü buluşma dayanaklarıdır. Küçük burjuva dar grupçu ve çevre tarzı devrimciliğin, dağınık ve genellikle temsil gücü olmayan, sınıflaşma düzeyi geri olduğu gibi bu yönde de örgütlü bir karakter kazandırılamayan çevre işçi ilişkileri üzerinden yürütmeye çalıştığı işçi çalışması, ne bir iç örgüsü ne de sınıf içinde örgütlü, öncü bir mevzilendiriş olmadığından, hele ki sınıfın bugünkü durumunda bir etkide bulunamamakta, iç organizasyonlarda varmış gibi görünen “azımsanmayacak” işçi ilişkisi, istikrarlı, iç örüntü ve politikaya sahip bir sınıf çalışması eşiğine gelmeden dağılıp gitmektedir.

Çok yönlü çok biçimli birer iç çekirdeğe sahip hareket tarzı örgütlenmeler temsil gücüne ve gerçek bir kitle tabanına sahip olduğu ölçüde çok çeşitli olup toplamda bir iç örgü oluşturabilecek günümüz sınıf örgütlenmesi biçimleridir. Yalnızca işçi sınıfının siyasal ve sendikal plandaki büyük örgütlenme boşluğundan doğan biçimler değil, yine siyasal ve sendikal bir etki ve içerdenleşmiş soluklu emekle oluşan ve oluşacak, işçi sınıfının değişen yapısına uygun hareket tarzı örgütlenme biçimleridir. Sorun, küçük burjuva sabırsız ve aceleci, hemen sonuç bekleyen, kendiliğindenciliğin, çok sınırlı güçlerle sınıfa dışsal protestciliğin ve destekçiliğin ötesine geçmektir.

Daha yüksek bir örgütlenme ve organizasyon yeteneği
Bugün sınıfın örgütlenmesi bir yanıyla zorlaşmışken bir yanıyla da, üretim, hizmet, emek, bilgi, kültürün ve aslında proletaryanın yeni toplumsallaşma ve bütünleşme düzleminden, yeni ve daha yüksek bir bakış açısı, çalışma ve organizasyon tarzıyla, daha ileri olanaklar da sunmaktadır. Örneğin işçi sınıfının içinden, başlangıçta çok sınırlı bir güçle de olsa, çeşitli farklı mevziler, alanlar ve dinamikler içinde etkin noktalar tutulduğunda, bunlar arasında etkileşimli bir çalışma ve organizasyonlarla, fizik gücün ötesinde bir etki yaratacak kombinasyonlar geliştirmek mümkündür. (Tedarik zincirinin bütünü ve en azından belli başlı halkaları, İşçi sağlığı ve güvenliği, dijital teknoloji, kadın hareketinin sınıfa daha yakın bileşenleri, sınıf tabanından Kürt ve göçmen toplulukları, ki bu liste faaliyet yürütülen ya da belli bir grev veya direnişin gerçekleştiği her bir işçi alanı, sektörü, kesimi için çokça genişletilip çeşitlendirilebilir; ilişkiler ağı ile birlikte örgütlenmelidir.)
En önemli noktalardan biri de sürekliliktir. Başlangıçta sınırlı bir güçle de olsa, birleşik ve ardışık eylemler, etkinlikler, organizasyonlar, faaliyetler, yöntem ve araçlarla içerden bir örgüye, yön duygusuna, kararlılığa sahip olunduğunun ve bunda ısrarın ortaya konulması. Somut bir sınıf dinamiği içinden hareketli, ısrarlı ve dinamik bir faaliyetler örüntüsü gerçekleştirildiğinde, o dinamiğin içinden ilk elde sınırlı da olsa bir çeperin, “dışından” da destek halkalarının, ilişkiler ağının toplanması çok zor olmamaktadır. Bu özellikle işçi sınıfının yeni dinamiklerinin henüz oldukça sürtünmeli ve sınırlı bir kesimi açısından da olsa kanal arayışının bir ifadesidir. Bu çok sınırlı öz güçlerle dar eylemler yapılıp durulacağı anlamına gelmez. Bu tür hızlı eylemli süreçler belli bir rüştünü ispatlamayı, etki yaratıp çeper toplamayı sağlamakla birlikte, bir noktada tıkanmakta, içe doğru kırılıp daralmaktadır. Bunda yeni proleterleşme sürecinde olan bu gibi işçi dinamiklerinin, çabuk ve kolay sonuç beklentisi, geri düzeyde meşruluk arayışı, mücadeleyi kendi dışında görmesi, kolektif mücadele yetisine uzaklığı gibi etkenler vardır. Ancak bu handikaplar, sınıflaşma düzeyi daha ileri işçilerin (ki bunun ölçütü yalnızca eylemlerde öne çıkma değil, daha uzun soluklu ve iç disipline sahip bir kolektif çalışma ve örgütlenme yeteneği, harekete kendini adama ve emeğini doğrudan katmadır) kalıcı varlığı ve onların içinde olduğu örgütlenmeler, daha gelişkin bir işçi demokrasisi, sınıf örgütçülüğü ve sınıf örgütlenmesi, istikrarlı alan çalışmaları, kalıcı alan örgütlenme ve dayanakların geliştirilmesi, alan içi kadro ve aktivistlerin çıkarılması, yatay genişlemeye içinden dikey bir sınıflaşma niteliği kazandırılması, derinlik, doğrultu ve öncülük geliştirilmesi, siyasallaşma, toplumsal-kültürel biçimler, yeni açılımlarla aşılır.

“Meşru ve fiili mücadele hattı: Sınıfın en geniş kesimleri için!”, Devrimci Proletarya Nisan 2010 yazısından bir parçadır.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

*