Fransa’da Makron Hükümeti emeklilik reformu adı altında emeklilik yaşının yükseltmeye çalışıyor.
Bu yasaya karşı Ocak ayından bu yana Fransa çapında beş genel grev gerçekleştirildi. Bu genel grevlere katılım %40 seviyelerinde kaldı. Sokak gösterileri ise ilk genel grevde sekizyüz bin kişi civarıydı. İkinci genel grevde bir milyon ikiyüzbin, üçüncü genel grevde bir buçuk milyon, dördüncü genel grevde iki milyona yakın bir katılım oldu. Beşinci sokak gösterilerine 2.500.000 kişi katıldı.
7 Mart‘ta gerçekleşen genel grevde bu sayı sendikanın açıklamasına göre katılım üç bucuk milyon kişiye yükseldi.
Neden bu katılım grafiğine işaret ediyoruz? Daha önceki genel grevlerde genelde başlangıçta katılım yüksek olur sonraki grevlerde düşerdi. Bu sefer tam tersi oldu. Düşük bir katılımla başlanıldı sürekli yükseldi.
Yapılan geniş sondajlarda işte bu emeklilik yasasın karşı olanların başlangıçta %60 civarından şimdi %82 civarına yükseldiğini gösteriyor. Bu çok önemli. Yine kamuoyu yoklamaları da genelde çok yüksek bir rakamla başlayıp sürekli düşerdi bu yasaya karşı tam tersi bir durum oluştu.
Bütün bu karşı koyuşlara rağmen Macron hükümeti Yasayı parlementoya getirdi şu anda küçük dokunuşlarla geçirmeye çalışıyorlar. Sokakta olduğu gibi parlamentoda muhalif milletvekillerinin sert karşı koyuşlarına rağmen Yasayı geçirmeye hazırlanıyor.
Bu yasalar Avrupa çapında 2003- 2006 yılları arasında hayata geçirildi. Fransa’da ise büyük direnişler karşısında geri adım atılarak parça parça yıllara yayarak geçirilmeye çalışıldı. Son on yıldır işçi sınıfına karşı bütün yasalar, büyük gösterilere karşın bir şekilde geçiriliyor.
Fransa işçi sınıfı açısından direnişlerin kitleselliğine karşın yaptırım gücünün zayıf kalması ciddi bir sorun oluşturuyor. Sendikaların kontrolü altındaki sokak gösterileri ve grevlerin iş durdurma ayağının zayıf kalması işçi sınıfının elini zayıflatıyor. Diğer yandan bu yasaya karşı lise ve ünüversitelerde gelişen okul blokajlarına polisin azgın saldırılarına karşı sendikaların kayıtsız kalması hatta sokak gösterilerine katılan daha militan gençlik örgütleriyle aralarına iplerle bariyer oluşturmaları ya da polisin öndeki gençlere saldırılarına kayıtsız kalmaları, kontrollü gösterilerin militanlaşmasını engellemek üzerine inşa edilen sendikaların işçi sınıfını pasifike etme politikaları istenilen sonucun alınamamasının temelini oluşturuyor.
7 marta gerçekleşen genel greve en yüksek katılım ve militan duruşu petrol işçileri %90 katılımla gözterdi. Petrol işçilerini EDF (Elektrik işçileri) bir gün önce akşamdan salyangoz yürüyüşü denilen yavaş sirkülasyonla otobanları bloke ettiler, EDF işçilerine demir yolu ve metro çalışanları akşam sekizden itibaren tren seferlerinin beşte bire düşürerek takip ettiler. Demir yollarından sonra greve yüksek katılım eğitim ve sağlık işçileri tarafından gerçekleştirildi. Greve en düşük katılımın özel sektörde olması işçi hareketinin yaptırım gücünü zayıflatan bir diğer etken. Greve Paris’te katılım yediyüzbin işçi civarındaydı,Paris’i ikiyüzelibin işçiyle Marsilya takip etti. Fransa genelinde 64 ilde merkezi gösteri oldu. Marsilya, Nantes, Bordeaux, Reims, gibi büyük şehirlerde gösteriler yer yer çatışmalara dönüştü.