Home » DÜNYA » Fransa’da 1 Mayıs

Fransa’da 1 Mayıs

Fransa da iki sınıf arasında gerilimli geçen bir yılın finali gibiydi, bu Bir Mayıs. Pandemi koşularında sokağa çıkma sınırlamasının oldugu bir dönemde Fransa çapında yüzbinlerce insanın sokaklara çıkması bu gerilimin bir artçısı olarak degerlendirilmeli.

Fransa’da bir buçuk yıldır pandemi koşullarında yaşam mücadelesi verilirken, burjuvazi cephesinde ise pandemi koşulları işçi sınıfına yeni saldırıların yığınağı olarak değerlendiriliyor. Yeni polis yasaları çıkarılıyor, bir çok tekel Fransa’daki fabrikalarını kapatarak iş gücünün daha ucuz oldugu ülkelere kaydırma kararı alıyor.

Bir yandan da üretim altyapısında degişikliklere giderek teknolojik yenilenmelerle elli yaş üzeri işçilerin yeni üretim tekniklerine uyum gösteremedikleri gerekçesiyle işten çıkarmalar hızlandırıldı. Diğer tarafta polis yasası olarak kamoyuna yansıyan torba yasalar da sayısız protesto eylemine karşın bu süreçte parlementodan geçerek yasallaştı.

Pandemi sürecinde sekizyüz bine yakın işçi işinden oldu. Yeni düzenlemeler çerçevesinde çıkarılan işsizlik yasasıyla işsizlik ücretleri dörte bir oranında düşürüldü. Artık işsizlik ücreti belki sadece nefes almamıza yetecek.

En son Renault Fransa’daki bazı fabrikalarını kapama kararı aldı. Fonderie De Bretagne bölgesindeki fabrikasını kapama kararı aldı. Buna karşı Renault işçilerinin fabrika içerisinde işgal ve blokaj içeren militan karşı koyuşları gerilimin fay hatlarını oluşturuyor.

Fransa’da iki karşıt sınıf arasında yükselen gerginlik ve yeniden konumlanışlar, 1 Mayıs alanlarına yansıdı. Fransa çapında ikiyüz bine yakın kişinin katıldıgı 1 Mayıs kutlamaları küçük kentlerde daha sakin ve belirlenenin ötesine geçmeyen bir içerikte gerçekleşirken, gösteriler işçi kentleri Paris, Lyon, Marsilya, Bordeaux, Nantes, Strasbourg ve Toulouse’da kitlesel ve militan biçimler aldı. Başta Paris olmak üzere bir çok kente sokak çatışmaları oldu.

Yürüyüşlerin en kitlesel ve militanı da Paris’te gerçekleşti. Öğlene doğru başlayan toplanma ve öğlen yemegini alanda sandeviç ve benzeri evden getirilen yada sendika kortejlerinde satılan atıştırmalıklarla geçiştiren işçiler iki üç saatlik yoğun bir emekle yürüyüş hazırlıklarını tamamladılar. Onlarca renkli döviz pankart ve Fransa da çok yaygın kulanılan balonlar şişirilerek hazırlık tamamlandı. Repiublique (Cumhuriyet) meydanına asılan el yapımı 96 metre uzunlugunda üç metre genişliginde emek harcanarak hazırlanan pankartın asılması da yogun bir emekle gerçekleştirildi.

Saat 14.00’e geldiginde yürüyüş dogal akışı içerisinde başladı. Polis diyebilirim ki tüm zamanların en yogun yıgınagını yapmıştı. Yürüyüş güzergahına paralel tüm sokaklara sayısız polis aracıyla yıgınak yapılmıştı. Buna ek olarak yürüyüş güzergahının her iki yanına da yürüyüş boyunca polis dizilmişti, bu yıgınak dogal olarak gerilimi iyice artırmış oldu. Bu polis yığınağı yetmezmiş gibi belirli aralıklarla kitle yarılarak polis iki de bir anlamsızca karşıdan karşıya geçirilerek göstericiler proveke edildi. Yürüyüş güzergahı boyunca çatışmalar yaşandı.

Polisin bütün bu ablukası bankaların tahrip edilmesini engeleyemedi. BNP Paris, Societe Genaral ve benzeri bankalar bu öfkeden nasibini aldı.

CGT sendikası bu yıl öndeki militan gösericilerle kendi arasına 200 kişilik bir özel güvenlik bariyeri oluşturdu. Bu bariyer çatışmaların yaygınlaşmasını engellerken aynı zamanda polisin yapmak isteyip de yapamadıgını CGT sendikası gerçekleştirmiş oldu. Buna tepki gösteren gençler CGT sendikasının arabasını tahrip ederek ve yer yer CGT güvenlikleriyle de çatışarak tepkisini ortaya koydular.

Saat 19.00’da başlayan sokağa çıkma kararına ragmen göstericiler saat 20.00’ye kadar alanı terk etmediler ve polis alanı zorla boşaltmaya çalıştı.

Devrimci Proletarya olarak bu görkemli günde “Krize Karşı Devrim, Kapitalizme Karşı Sosyalizm Devrimci Proletarya” imzalı pankartımızla alandaki yerimizi aldık.

1 Mayıs Alanından Gözlemler

Paris’te gösterilerde alanda ilk toplanma ve buluşma sırasında pandeminin agır yükü hisediliyordu. Bir buçuk yıldır bir çok Restorant, Cafe, Tiyatro, Sinema ve Konser ve diğer sosyalleşme alanlarının kapalı olması, iş dışı zamanlarını dışarda geçirme kültürüne sahip Fransızlarda güçlü bir sosyalleşme ihtiyacı olarak kendini hissetiriyordu.

Fransa’daki geleneksel sınıf mücadelesinin çınarları yaşlı yoldaşlar alandaki yerlerini almışlardı. Alandaki her hazırlıga elleri deymese birşeyler eksik kalacakmış hissi ve duygusuyla her işin bir ucundan yüksek bir gönülülük ve keyifle tutan bu yaşlı yoldaşlar Fransa’da ki sınıf mücadelesinin kesintisizliginin yeni kuşağa taşıyıcılarıydı. 2016 yılından bu yana Fransa’daki gösterilerde öne çıkan genç ve dinamik kuşak ise işçi sınıfının yeni bileşenini de oluşturuyor, alana da artık damgasını bu ele avuca sığmaz genç dinamik vuruyor.

İkinci bir dinamik de kadın dinamiği, hem kitlesellikleriyle hem de görsellik dahil iç hazırlıklarıyla öne çıkıyorlar. Dünya çapında gelişen kadın hareketiyle de parelel alandaki en örgütlü dinamikti.

Göçmenler geçen yıllara göre daha zayıf bir katılım gösterdiler. Göçmenler arasında en kitlesel ve örgütlü katılımı Türkiyeliler gerçekleştirdiler. Bir diğer kitlesel katılımı kagıtsızlar hareketi pankartı altında Afrikalılar oldu. Pandeminin en agır sonucuna katlanmak zorunda kalan kağıtsızlar adeta kentin “lanetlileri muamelesi” görüyorlar. Eskiden bir şekilde kayıtsız da olsa çalışabiliyorlardı. Pandemi dolayısıyla bu şansaları da kalmayan kağıtsızlar adeta sokağa terk edildiler. Ev yok, kağıt yok (oturum ve çalışma izni olmayanlar) iş yok, geri dönmek isteseler onunda bir bedeli var bunu da yapamıyorlar. Ölüme terkedilmiş, dışlanmış Afrikalı kağıtsızlar doğal olarak alanın en öfkelilerini oluşturuyorlardı.

Bugün biz de pandemi hareketsizliğinden sonra alana giderken biraz kaygılıydık ve belirsizligin ağır etkisini de taşıyarak alana gittik. Alanda önümüzdeki sürecin umudunun ip uçlarını alarak oldukça keyifli ve yorgun döndük.

Son olarak Fransa’da 1 Mayıs önümüzdeki sürecin ipuçlarını bize sunmuş oldu özellikle Eylül ayından itibaren çok daha sert militan ve kitlesel bir mücadele dönemine hem dünyada hem de Fransa da girilecek. Bu sarsıntılar döneminde Enternasyonel Mücadelenin iç bağlantılarını da oluşturarak hazırlanılmalı.

Devrimci Proletarya Fransa

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

*