“Seçimlerin asıl sorusu onca yoksullaşma, eziyete karşın neden Erdoğan’ın 50+1 almaya devam ettiği değildir. Asıl soru her seçim hayal kırıklığından, işçi emekçi örgütlenmesi olmadan olmaz sonucunu çıkaranların neden bunu çok geçmeden unutup, aynı şeyi yapmaya devam ettikleridir.” 1- Pandemi ve sonrasında belirgin yoksullaşma süreçlerine karşın, asgari ücrette, yoksulluk yardımlarında, düşük faizli borçlanma ve istihdamda nisbi artışlar, yoksullaşmayı, özellikle mavi yakalı ...
Read More »SEÇİMLER
TİP umut olabilir mi: Bir eleştirel analiz
TİP, kamucu reformizm ile yeni sol (radikal demokrasi ve liberal halkçılık) arasında bir yerlerde duruyor, bu ikisinin büsbütün eklektik bir sentezini yapmaya çalışıyor. TİP’in kendi yayın organlarında ve etkinliklerinde bolca devrimcilik, sosyalizm, öncü parti gibi kavramları kullanması bu gerçeği değiştirmiyor, yalnızca örtüyor. Bir kişi hakkında olduğu gibi bir siyaset hakkında karar verirken, kendisi hakkında ne söylediğine değil ne yaptığına bakmak ...
Read More »Projeci kapitalizm: Türkiye’nin kuzey ve güneyindeki sermaye koridorları
Kentsel dönüşüm AKP ile başlamadı. Kapitalizmin neoliberal denilen evresiyle de başlamadı. Büyük kentler her daim, dönemin sermaye birikim stratejisine uygun ve bir biçimi olan şantiye görünümündeydi. Kentsel dönüşüm Türkiye kapitalizmine özgü de değildir. Uluslararası sermaye birikiminin gereklerinin damgasını taşır. 21. yüzyılın hemen başında kapitalist dünya çapında bu açıdan yaşanan temel değişimler şunlardır: Birincisi, kent planlamasının son kalıntılarının da ortadan kaldırılması, ...
Read More »Gerilim artıyor!..
2023 seçimlerine geri sayımın başlamasına az bir süre kala siyasal arenada kılıçlar bilenmeye başladı bile… Çeşitli toplumsal kesimler farklı çıkar pencerelerinden bu seçimlere tarihsel bir nitelik atfederken, çıkarların her geçen gün daha da uzlaşmaz hale gelmesi gerilimi artıran dinamik bir süreç yaratmaktadır. Tüm muhalefet güçler ve sömürülen ve ezilen sınıf ve kesimler açısından orta vadede bir yönüyle “uçurumdan önceki son ...
Read More »Disütopik bir roman için fikirler
Cathline Johnstonn Çeviri: Devrimci Proletarya Son zamanlarda distopik bir roman için bazı fikirler bulmaya çalışıyorum ve okuyucuların bana biraz geri bildirim sağlayabileceğini umuyorum. Herkesin köle olduğu ama bunu bilmediği bir dünyada geçen bir hikaye hayal ediyorum. İnsanlar kendilerinin bulduklarına inandıkları düşünceleri düşünürler, kendilerine ait olduğunu düşündükleri kararları ve yaşam tarzı seçimlerini yaparlar, istediklerine içtenlikle inandıkları şeyleri satın alırlar, keyif aldıklarını ...
Read More »Bu esnada TÜSİAD…
“Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi”ne geçildiği günden bugüne derinleşen ekonomik, siyasi krizlere çare diye attıkları her adımın ömrü en fazla birkaç hafta oluyor. Mucize sonuçlar üreteceği iddiasıyla alai vala ile piyasaya sürdükleri her şey, eğer durumu daha beter etmezse plasabo olduğu ile kalıyor. Üretici maliyetleri kontrol edilmeden fiyatların aşağı çekilemeyeceği açık seçikken halen aynı şeyi yapıp farklı sonuç beklemeleri, kitlelerde beklenti yaratmaya ...
Read More »Sarsıntılar çağı: Bolivya
Bolivya ekonomisinin ağırlık merkezi, her biri ağırlıklı olarak ihracata yönelik doğal gaz kaynakları, başta çinko olmak üzere madencilik ve kırlarda koka üretimi oluşturur. 11 milyonluk nüfusunun yüzde 30’unu Quechua ve yüzde 25’ini Aymara yerlileri, yüzde 30’unu mestizo’lar (melezler), yüzde 10’unu beyazlar oluşturur. 2000-2005 dönemindeki büyük isyan ve direniş dalgaları üzerinden hükümete gelen Morales dönemine kadar, nüfusun çoğunluğunu oluşturan yerlilerin hiçbir ...
Read More »Kayyumlar Üzerine
Ercan Akpınar’ın Tekirdağ 2 No.lu F Tipi Hapishanesi’nden gönderdiği 26.08.2019 tarihli mektup elimize yeni ulaşmış olup, “Kayyumlar Üzerine” başlıklı yazısını okurlarımızla paylaşıyoruz. Kayyumlar Üzerine 23 Haziran yenilgisinin ardından yaz ve bayram tatili rehavetine girmiş burjuva siyaset sahnesi beklentilerin aksine sonbahardan önce yeniden hareketlendi. İnisiyatif almak yerine hükümetin ne yapacağını bekleyen muhalefete de politika üretmede, gündemi belirlemede aslında ne kadar yeteneksiz ...
Read More »Önümüze koydukları seçenekler: Zorbalık yönetimi ya da “demokrasi” efektli gönüllü kulluk!
Bu kez ‘balkon konuşması’nı Kılıçdaroğlu yaptı. 15 dakikalık konuşmasında, defalarca “birlik beraberlik”, “barış, huzur, bütünleşme”, “82 milyonun kucaklaşması”, 30 kez de “demokrasi” dedi: “Demokrasiye inanacağız, demokrasiye güveneceğiz, demokrasiyi yücelteceğiz!” Özünde şu anlama geliyor: Burjuva demokrasisine, burjuvaziye ve kapitalizme ve onun “82 milyon için” olduğuna, onun bazan “arıza yapsa da” kendi kendini tamir edebileceğine, “inanacağız, güvenceğiz, yücelteceğiz”. Burjuvazi için ilk eldeki ...
Read More »“Yok aslında birbirimizden farkımız, ama biz Osmanlı Bankası’yız…”
Yıldırım ve İmamoğlu’nun medyatik seçim tartışması programı, tahmin edileceği gibi, aşırı bir yavanlık ve sabun köpüğü uzlaşmacılığıyla geçti. Sorular aşırı temkinli ve yavan, “adaylar”ın yanıtları daha da temkinli, ve bu soruların bile çevresinden dolanan bir yavanlıktaydı. Sistem ve rejim açısından tabu sayılan kapitalizm, sermaye, piyasa, neoliberalizm, devlet, darbe, faşizm, milliyet, din, ataerkillik gibi konuların tartışılması, medyatik seçimde on kat daha ...
Read More »